6 Haziran 2014 Cuma

Cumhurbaşkanlığı seçimi ne zaman?-Cumhurbaşkanlığı seçim takvimi belli oldu

Cumhurbaşkanlığı seçimi ne zaman?-Cumhurbaşkanlığı seçim takvimi belli oldu

Cumhurbaşkanlığı seçim zamanı belli oldu. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin, “Seçimin başlangıç tarihi 29 Haziran 2014 Pazar günü olup, aynı gün adaylık başvuruları da başlayacak ve bu başvurular 3 Temmuz 2014 Perşembe günü saat 17.00'ye kadar devam edecektir” dedi.
Güven, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin, “Seçimin başlangıç tarihi 29 Haziran 2014 Pazar günü olup, aynı gün adaylık başvuruları da başlayacak ve bu başvurular 3 Temmuz 2014 Perşembe günü saat 17.00'ye kadar devam edecektir” dedi.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin, “Seçimin başlangıç tarihi 29 Haziran 2014 Pazar günü olup, aynı gün adaylık başvuruları da başlayacak ve bu başvurular 3 Temmuz 2014 Perşembe günü saat 17.00'ye kadar devam edecektir” dedi.
“SEÇİMİN BAŞLANGIÇ TARİHİ 29 HAZİRAN 2014 PAZAR GÜNÜ”
Güven, Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin yurt genelinde ve yurt dışı temsilciliklerde ilk defa yapılacak cumhurbaşkanı seçimine ilişkin 25 genelgenin hazırlandığını kaydederek, bunların zamanı geldikçe açıklanacağını ifade etti. Yapılacak cumhurbaşkanı seçiminin hayırlı olmasını dileyen Güven, "Seçimin başlangıç tarihi 29 Haziran 2014 Pazar günü olup, aynı gün adaylık başvuruları da başlayacak ve bu başvurular 3 Temmuz 2014 Perşembe günü saat 17.00'ye kadar devam edecektir. Cumhurbaşkanı geçici aday listeleri 8 Temmuz 2014 Salı günü, kesin aday listeleri ise 11 Temmuz 2014 Cuma günü Resmi gazete'de yayımlanacak olup, kesin aday listelerinin Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla birlikte propaganda dönemi başlayacaktır. Bununla birlikte Cumhurbaşkanı birinci tur seçimi geçici sonuçları 11 Ağustos 2014 Pazartesi günü ilan edilecektir" şeklinde konuştu.

“GÜMRÜK KAPILARINDA OY VERME İŞLEMESİ İSE BİRİNCİ TUR İÇİN 26 TEMMUZ-10 AĞUSTOS ARASINDA”
Gümrük kapılarında yapılacak oylama ile ilgili ise Güven şunları söyledi:
"Gümrük kapılarında oy verme işlemesi ise birinci tur için 26 Temmuz-10 Ağustos arasında, birinci turda salt çoğunluk sağlanamadığı takdirde ikinci tur için 17 Ağustos-24 Ağustos arasında yapılacaktır. Seçimlerde 54 ülke ve 103 temsilcilikte yapılacak olup, Dışişleri Bakanlığıyetkilileriyle birlikte koordineli olarak hazırlıklar devam etmektedir. Ülkemizde ve yurt dışı temsilciliklerimizde ilk kez yapılacak cumhurbaşkanı seçimine ilişkin 25 adet genelge hazırlanmış olup, zamanı geldikçe açıklanacaktır.”
Metin Feyzioğlu aday olacak mı?
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Anayasa Mahkemesi önünde Metin Metin Feyzioğlu ‘Adalet Nöbeti’ eylemi başlatan Balyoz Davası avukatlarından Şule Nazlıoğlu Erol’u ziyaret etti.

Metin Feyzioğlu Cumhurbaşkanı seçimlerinde aday olacağı iddiaları üzerine, "Ben Cumhurbaşkanı adayı falan değilim" dedi.Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu, Anayasa Mahkemesi önünde Balyoz Davası tutukluları için ‘Adalet Nöbeti’ eylemi yapan Balyoz Davası avukatlarından Şule Nazlıoğlu Erol’u ziyaret etti. Tutuklu bulunduğu cezaevinde geçirdiği beyin kanaması nedeniyle hayatını kaybeden Balyoz Davası hükümlülerinden Deniz Kurmay Murat Özenalp’in annesi de eyleme destek vermeye geldi. Feyzioğlu, Özenalp’in annesi ve eyleme destek vermeye gelen diğer vatandaşlarla bir süre sohbet ettikten sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
“MİLLETİN VİCDANINDA MAHKEMELER MAHKUM OLMUŞTUR”
Ses ve görüntü kayıtlarının, güvenilir olmamaları nedeniyle delil olarak kabul edilmemesi gerektiğini belirten Feyzioğlu, hükümet ve Meclis’ten yeniden yargılanmanın önünü açmalarını istedi. Türkiye Barolar Birliği olarak Erol’un eylemini desteklediklerini kaydeden Feyzioğlu, “Türkiye Barolar Birliği olarak bu eylemi destekliyoruz. Özel görevli mahkemelerin kaldırılması girişimimiz başarıyla sonuçlanmıştı. Ancak yeniden yargılama adımı maalesef atılmadı. Ergenekon Davası’nda Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararından sonra gelen tahliyeler, özel görevli mahkemelerin kaldırılmış olması ve dosyaların genel mahkemelere aktarılmasıyla doğrudan bağlantılı. Bu, Balyoz Davası’ndaki mağduriyetleri doğrudan ortadan kaldırmaz. Yasama organının bunu çözmesi lazım. Bu nöbet, bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için atılan adımlardan biridir. Ben, Şule Nazlıoğlu Erol’u bu girişimi için kutluyor ve destekliyorum. Türkiye Barolar Birliği de önümüzdeki günlerde peş peşe etkili adımlar atacak. Bir bilimsel komisyon kurduk, Balyoz Davası’nın gerekçeli kararını kesit kesit inceleyeceğiz. Aynı zamanda bir Meclis araştırması açılmasını öneriyoruz. Milletin vicdanında mahkemeler mahkum olmuştur. Millet, bu mahkumiyetleri veren mahkemeleri kendi vicdanında mahkum etmiştir” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE, YASAKLAR ÜLKESİ OLAMAZ”

Feyzioğlu, Gölbaşı 4. İdare Mahkemesi’nin, Youtube’a erişimin engellenmesi konusunda yürütmeyi durdurma kararı alması ile ilgili, “Alkışlıyoruz bu kararı. Yasakların kaldırılması gerekiyor. Türkiye, yasaklar ülkesi olamaz. Türkiye, yasaklar ülkesiydi. Bu yasakları kaldırdık diye övünenlerin, kendi yasaklarını koymalarını dehşetle izledik. İşinize gelen mahkeme kararlarını alkışlayıp, işinize gelmeyen kararları yermek kabul edilemez. ‘ÖGM kararlarını niye eleştiriyorsunuz’ derseniz; ÖGM kararlarını anti demokratik ilan eden TBMM’dir. O yüzden bu kararlar artık yok hükmündedir” değerlendirmesinde bulundu.

“CUMHURBAŞKANI ADAYI FALAN DEĞİLİM”

Cumhurbaşkanı seçimlerinde aday olacağı iddialarına cevap veren Feyzioğlu, “Bu büyük bir teveccüh. Benim ismim, şahsım sebebiyle değil. Temsil ettiğim kurum, Türkiye’nin bütün renklerini, yurttaşlarını, eşit yurttaşlık temelinde, Cumhuriyet’in kuruluş felsefesi temelinde ama 21. Yüzyılın çağdaşlığında kucaklamayı başarmış bir kurum. Ben bunu başaran bir yönetimi temsil ettiğim için gurur duyuyorum. Dolayısıyla, ben Cumhurbaşkanı adayı falan değilim. Zaten aday gösterilmek gerekir. Metin Feyzioğlu’nun bu makama layık gösterilmesinden, tüm siyasi partilerin kendilerine bir ders çıkarması gerekir. Demek ki, Türkiye’yi ayrım yapmadan kucaklamak mümkün. Bu ders çıkarılırsa biz başarılıyız demektir” diye konuştu.
Yüksek Seçim Kurulu, geçen hafta siyasi parti temsilcileriyle toplanarak Cumhurbaşkanlığı seçimini görüştü. Toplantıda, önümüzdki haftadan itibaren Cumhurbaşkanlığı seçiminin yurtiçi ve yurtdışında nasıl yapılacağına ilişkin genelgelerin detayları belirlendi. Toplantıda adayların kampanyalarını nasıl yürüteceği, bağışlar, oy pusulalarına ilişkin konular da ele alındı. Buna göre, pusulalarda adayların isminin yer alması kararlaştırıldı.

Kapsamlı mal beyanı: Kapsamlı bir beyana gerek olmadığı talepleri dikkate alınmazken, seçim kanununda nasıl yer alıyorsa cumhurbaşkanı adaylarının da aynı kriterlere sadık kalarak mal beyanında bulunması kararlaştırıldı.

Adaya devlet yardımı yok: Adaylar, hazine ve devlet yardımı alamayacak. ABD’deki gibi kampanya, bağış veya adayların kendi mal varlıkları kaynaklarıyla yürütülecek.

Bağışlar kayıtlı olacak: YSK’nın adaylar için ayırdığı hesap noları üzerinde bağış yapılabilecek. Bağışın üst sınırı sonra belirlenecek. Seçim kanundaki bağış kuralları geçerli olacak.

Parti adayı: Ak Parti temsilcileri, YSK’daki toplantılarda partilerin de aday göstermesinin önünün açılmasını talep etti. “Partilerde aday gösterirse miting ve propaganda çalışmalarını katkı sağlar” görüşünü savundu.

Yurt dışında seçim 4 gün: 56 ülkede oy kullanılacak. Almanya, Fransa, Belçika gibi Türklerin yoğun yaşadığı ülkelerde oy süresi 4 gün olacak. Avusturalya’da ise 1 gün.

Randevu alınacak: Oy kullanma randevulu sistemle gerçekleşebilecek. Ülkelerdeki oy kullanma tarihleri belirlenerek YSK sitesinde yayınlanacak. YSK sistemine girenler hangi gün ve saatte oy kullanacağı randevusunu alacak. 1 kişi en fazla 6 kişi adına randevu alacak. Randevu saatinde gelemeyen aynı gün oy kullanabilecek.

Berlin Olimpiyat Stadı: Berlin’de Olimpiyat Stadı’nda oylar kullanılacak. Diğer ülkelerde de fuar alanları, spor salonları gibi yerler kiralandı.

Kozmik Sandık Odaları: 4 gün oy kullanma süresi olan yerlerde büyükelçilik veya konsolosluklarda özel kozmik oda hazırlanacak. 3 siyasi partiden ‘sandık koruma kurulu’ oluşturulacak. Bu kişiler konsolosluktan geci bile ayrılmayacak.

Uçakla Türkiye’ye: Sandıktan çıkan oylar torbalara konularak büyükelçilik tarafından kurul huzurunda mühürlenecek. Sonra 3 siyasi parti temsilcisinden oluşacak ‘sandık taşıma kurulu’, oy pusulalarını Türkiye’ye getirecek.

Ankara’da sayılacak: Yurtdışındaki oylar, Türkiye’de sayılacak. Oylar tarifeli veya kiralanacak özel uçaklarla Ankara’ya getirilecek.

ATO’da 1300 masa: Sayım ATO Kongre Merkezi’nde yapılacak. 1300 sandık kurulacak. Sandık görevlileriyle ve parti temsilcileriyle birlikte 10 bin kişi sayımla uğraşacak

Maliyet 60-70 milyon: Yurtdışı oylamalar için YSK’nın bütçesinde 60 veya 70 milyon TL harcama yapılacak.

CHP, cumhurbaşkanlığı seçimleri için İstanbul'da toplandı

Beşiktaş Akatlar Kültür Merkezi’nde yapılan toplantıya CHP’nin Seçim ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, CHP Sakarya İl Başkanı Oğuz Can Curoğlu, CHP Kocaeli İl Başkanı Yalçın Kuşkan ile İstanbul, Sakarya ve Kocaeli Milletvekilleri, Parti Meclisi Üyeleri, Kadın Kolları Başkanları, Gençlik Kolları Başkanları, İlçe Başkanları ve Belediye Başkanları katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı yaptı. Salıcı Ağrı ve Yalova'daki seçim sonuçlarına değinerek, "Cumhurbaşkanlığı seçimi tabiki önemli ama önce dün yaşananlar ile ilgili bir kaç şey söylemek istiyorum. dün biliyorsunuz 30 Mart yerel seçimlerinden sonra seçimleri iptal edilen 14 noktada seçimler yapıldı. Bunlardan bir tanesi Ağrı’ydı. Sayın Sırrı Sakık'ı buradan tebrik ediyorum. Diğeri Yalova'ydı, CHP kazandı. Bütün CHP ailesine teşekkür ediyor ve tebrik ediyorum" dedi.Gezi olaylarının yıl dönümünde çıkan olaylara da değinen Salıcı, “Gezi olayları sırasında hükümet göstericilere göstermiş olduğu tırnak içerisinde söylüyorum 'şefkatin' aynısını bir sene sonrada kendi tavırlarından hiçbir şey değiştirmediğini gösterir bir şekilde yine göstericilere gösterdi" diye konuştu.

Ardından kürsüye davet edilen CHP Genel Başkanı Yardımcısı Bülent Tezcan da konuşmasına Yalova ve Ağrı'da yapılan seçimlerden galip gelen adayları tebrik ederek başladı. Tezcan, "Dün bir şeyi memnuniyetle gördük. Halk, halkın iradesi parti devleti uygulamalarını yendi. Ağrı'da da Yalova'da da parti devleti anlayışına hakim geldi, başardı yendi. Bu eğilimin önümüzdeki süreçte de seçimlerde de yeni sandıklara yansıyacağına inanıyorum. Buradan da Ağrılıları da tebrik ediyorum" diye konuştu.

Türkiye'de artık demokrasiden bahsedilemeyeceğini söyleyen Tezcan, "Artık demokrasiden bahsetmek mümkün değil. TOMA’ların hakim olduğu bir rejim var ve bunun adı olsa olsa tomagrasi olur. İşte önümüzdeki süreçte Türkiye'nin özgürlük mücadelesi için, demokrasi mücadelesi için, meydanlarda direnen insanların özlediği özgür Türkiye'yi yaratmak için hepimize önemli görevler düşüyor" dedi.
Yapılacak cumhurbaşkanı seçimlerine değinen Tezcan, "Merak edilen konu kimin Cumhurbaşkanı olacağıdır. Bu Türkiye tablosunda siyasal fay hatlarının keskinleştiği ve çatışma dilinin özellikle iktidar sahipleri tarafından yerleştirilerek toplumun kamplara ayrılıp bölündüğü, nefret dilinin bir siyaset haline getirildiği bir Türkiye'ye nasıl bir cumhurbaşkanı figürü mutlaka önemli bir figürdür" dedi.
Tezcan, "Yapılan görüşmelerin hemen hemen tümünde ortaya çıkan ortak bir cumhurbaşkanı figürü var. Toplum, toplumun örgütlü kesimleri kucaklayan bir cumhurbaşkanı istiyor, ayrıştıran bir cumhurbaşkanı istemiyor. Toplumun örgütlü kesimleri nefret dilini kullanan bir cumhurbaşkanı istemiyor. Sevgi dilini kullanan bir cumhurbaşkanı istiyor. Siyasal kimliği ile toplumu ayrıştırarak kendi siyasal anlayışıyla toplumu dizayn etmek isteyen bir cumhurbaşkanı istemiyor. Herkesin cumhurbaşkanı olabilecek nitelikte bir cumhurbaşkanı istiyor" diye konuştu.

“Ben inanıyorum ki önümüzdeki süreç bu çerçeveye uygun bir cumhurbaşkanı adayını çıkaracaktır ve milletimiz sandıktan bu adayı oylarıyla cumhurbaşkanı yapacaktır” diyen Tezcan, “Unutmayın her şeyi kaybedebiliriz ama umudu ve inancı kaybettiğimiz anda geri dönülmeyen bir yola girmişiz demektir” dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder